BAHİS OYNAYAN FUTBOLCULARA NE OLACAK?

BAHİS OYNAYAN FUTBOLCULARA NE OLACAK?


Türkiye Futbol Federasyonu (“TFF”) tarafından yapılan resmi açıklama ile profesyonel liglerde yer alan 1024 futbolcunun bahis oynadığı tespit edilmiştir. TFF, bu tespitin ardından ilgili futbolcuları Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi uyarınca 10 Kasım 2025 tarihinden itibaren tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk ettiğini duyurmuştur. Tedbirli sevk kararı, söz konusu futbolcuların disiplin süreci sonuçlanıncaya kadar müsabakalarda yer almalarını engellemektedir. Bu gelişme, Türk futbol tarihinde bugüne kadar görülmemiş ölçekte bir disiplin sürecinin başlamasına neden olmuştur.

Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi açıkça şu şekildedir:
(1) Bu Talimat kapsamındaki kişilerin; a) Futbol müsabakaları ve/veya futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine, doğrudan ya da dolaylı bahis ve benzeri şans oyunları oynamaları yasaktır. b) Futbol müsabakalarına ilişkin olarak düzenlenen bahis veya benzeri şans oyunlarını ya da benzer etkinlik veya işlemleri tanıtan, aracılık eden, düzenleyen veya gerçekleştiren işletme, organizasyon ve kuruluşlarda (Kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere) doğrudan veya dolaylı olarak hiçbir görev veya menfaat sahibi olamazlar.(2) Aksine hareket eden kişiler, üç aydan bir yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılır.

Bu düzenleme uyarınca, bahis oynama eylemi veya bu eyleme doğrudan ya da dolaylı şekilde aracılık etmek futbolcular açısından açık bir disiplin ihlali oluşturmaktadır. PFDK’nın her futbolcunun fiilini ayrı ayrı değerlendirerek fiilin ağırlığına, süresine ve kast derecesine göre orantılı bir yaptırım uygulaması beklenmektedir.

Kamuoyunda yer alan iddialar sonrasında bazı futbolcular, bahis suçlamalarına ilişkin açıklamalar yapmış ve bu eylemlerin geçmiş dönemlere ait olduğunu belirtmiştir. Bu noktada Futbol Disiplin Talimatı’nın 14. maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı kavramı önem kazanmaktadır. Futbol Disiplin Talimatının Soruşturma Zamanaşımı başlıklı 14. maddesi şu şekildedir:
(1) Soruşturma zamanaşımı, tamamlanmış ihlallerde ihlalin gerçekleştirildiği, teşebbüs halinde kalan ihlallerde son hareketin yapıldığı, zincirleme ihlallerde ise son ihlalin gerçekleştirildiği günden itibaren işler. (2) Disiplin soruşturması, müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında sahada veya sahayı çevreleyen alanda gerçekleştirilen ihlallerde 1 yıllık, diğer ihlallerde ise 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Doping ihlallerinde soruşturma zamanaşımı, Dopingle Mücadele Talimatı hükümlerine tabidir. (3) Müsabaka sonucunu etkileme şeklindeki disiplin ihlallerinin soruşturması zamanaşımına tabi değildir.”

Bu maddeye göre, ihlal niteliğine göre 1 veya 5 yıllık süre geçtikten sonra disiplin soruşturması yapılaması halinde zamanaşımı süreleri gündeme gelecektir. Ancak, müsabaka sonucunu etkileme kastı bulunan fiiller bakımından zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Bu nedenle, eğer bahis eylemi doğrudan veya dolaylı olarak maçın sonucunu etkilemeye yönelik ise, zamanaşımı iddiası ileri sürülemeyecektir.

Uluslararası düzeyde de futbolcuların bahis faaliyetleri ciddi disiplin yaptırımlarıyla karşılaşmıştır. En bilinen örneklerden biri, İngiltere Premier League futbolcusu Ivan Toneynin olayıdır. İngiltere Futbol Federasyonu (FA), futbolcunun 232 bahis kuralını ihlal ettiğini tespit etmiş ve Toney’e 8 ay futboldan men cezası vermiştir. Benzer şekilde, İtalya Serie A’da forma giyen Sandro Tonali, yasa dışı bahis oynadığı gerekçesiyle 10 ay men cezası almıştır. Dolayısıyla, TFF’nin yürüttüğü süreç de uluslararası uygulamalarla paraleldir.

TFF Yönetim Kurulu, 1024 futbolcunun tedbirli olarak PFDK’ya sevk edilmesi nedeniyle kulüplerin oluşacak kadro boşluklarını giderebilmesi için FIFA ile görüşmelere başlandığını duyurmuştur. Amaç, 2025–2026 sezonu kış transfer dönemine ilave olarak 15 günlük ek transfer ve tescil dönemi tanınmasıdır. FIFA’nın Regulations on the Status and Transfer of Players (Oyuncuların Statüsü ve Transferine İlişkin Talimatı)’nın 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca federasyonların bildirmediği ya da olağanüstü koşullar altında FIFA tarafından kayıt dönemlerinin tarihleri belirlenebilmektedir. Bu yetki uygulamada ‘ek kayıt/transfer dönemi’ tanınması yönünde yorumlanmış ve FIFA’nın geçmiş uygulamalarında (örneğin COVID-19 pandemisi ve Ukrayna/Rusya çatışması dönemlerinde) benzer biçimde üye federasyonlara ek tescil dönemleri tanıdığı görülmüştür. Bu itibarla, TFF’nin söz konusu talebi yerinde ve dayanağını uluslararası mevzuatta bulan bir başvuru niteliğindedir.

Diğer yandan, bahis eyleminin yalnızca bir disiplin ihlali olarak kalmadığı, müsabaka sonucunu etkileme amacı taşıdığı durumlarda cezai sorumluluk gündeme gelecektir. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11. maddesi bu durumu açıkça suç olarak tanımlamaktadır. 6222 sayılı Kanunun Müsabaka Sonucunu Etkileme başlıklı 11. Maddesi şu şekildedir:
Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

Dolayısıyla, TFF’nin yürüttüğü disiplin soruşturması dışında, bu fiiller aynı zamanda Cumhuriyet Savcılıkları nezdinde de resen soruşturulabilir niteliktedir. Bahis oynama eylemi tek başına disiplin ihlali oluştururken, eğer bu fiil maçın sonucunu etkileme kastı içeriyorsa, 6222 sayılı Kanun kapsamında “şike suçu” olarak cezai sorumluluk doğuracaktır.

Bu süreç, Türk futbolu açısından yalnızca bir disiplin soruşturması olmanın ötesinde, sporun dürüstlüğü, adil rekabet ilkesi ve hukukun üstünlüğü bakımından da önemli bir dönüm noktası teşkil etmektedir. TFF’nin aldığı tedbirli sevk kararı, FIFA ile yapılan ek transfer görüşmeleri ve uluslararası emsaller, bahis ve şike fiillerinin hem disiplin hem de cezai sorumluluk boyutlarını ortaya koymaktadır. Nihai değerlendirmede, bahis eyleminin kapsamı ve müsabaka sonucunu etkileme derecesi, disiplin ve ceza hukuku açısından belirleyici olacaktır. Bu bağlamda yürütülecek süreçler, Türkiye’de spor hukuku uygulamasına yön verecek kritik bir örnek teşkil etmektedir.

                      

  Av. Arb. Gizem ADIGÜZEL ÖZMEN

Benzer Makaleler