Yapay Zeka ve Telif Hakları

YAPAY ZEKA VE TELİF HAKLAR

  1. GİRİŞ

Yapay zeka; makinelerin, insan tarafından meydana getirilen bilişsel faaliyetlerin tümünü insandan çok daha başarılı bir biçimde yapması uğraşını konu alan interdisipliner niteliğe haiz bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. 

Yapay zeka, günümüzün en hızlı gelişen teknolojilerinden biridir ve bir dizi endüstriyi derinden etkilemektedir. Yapay zeka veri analizi, öğrenme ve problem çözme konularında çığır açan gelişmeler sağlamıştır. Bu teknolojinin yaratıcı bir potansiyele sahip olması, aynı zamanda telif hakları gibi hukuki konuları da beraberinde getirmiştir.

 Yapay zeka, algoritmalar ve öğrenme modelleri aracılığıyla karmaşık görevleri yerine getirebilen bir teknolojidir. Ancak, bu sistemlerin yaratıcı işler üretme yeteneği, geleneksel telif hakları kavramını sarsmıştır. Örneğin, bir yapay zeka modelinin beste yapma veya resim oluşturma yeteneği, bu eserlerin telif hakları sahibini kimin olacağı sorusunu gündeme getirmiştir.

  1. TELİF HAKLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE YAPAY ZEKA TARAFINDAN ÜRETİLEN FİKRİ ESERLER

Geleneksel telif hakları, insan yaratıcılığına dayanır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca Telif hakkı, herhangi bir düşünsel ürününün kullanılması ve yayılması, çoğaltılması ile ilgili hakların, yasalarla belirli kişilere verilmesidir.  Telif haklarıyla birlikte eser sahibinin meydana getirmiş olduğu eser üzerindeki şahsi hakları da koruma alanı bulmaktadır. Telif hakları eseri meydana getiren eser sahibi yaşadığı müddetçe geçerli olmaktadır. 

Buna karşın, yapay zeka tarafından üretilen fikri ürünlerin hukuki akıbetine ilişkin olarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda herhangi bir düzenleme yoktur. Kanun bu türden fikri ürünlerin FSEK m.1/B/a ‘daki şartları taşıdığı takdirde eser olarak kabul edileceğini söylememekle birlikte aksine bir düzenleme de içermemektedir. Örneğin, bir yapay zeka algoritması tarafından oluşturulan bir müzik parçası veya bir resim, telif haklarına sahip olacak mıdır? Bu soru, yaratıcılığın doğrudan insan kaynaklı olma gerekliliği ile ilgili temel bir sorunu ortaya koymaktadır. 

Telif hakkı sahibinin kim olduğu hususunda mevcut hukuk kuralları kapsamında eser sahibin “gerçek kişi” olarak kabul görmesi nedeniyle yapay zeka tarafından ortaya çıkarılan ürünlerin hak sahibinin yapay zekanın yaratıcısı, kullanıcısı, kendisi ya da kamu eser sahipliği olması gibi farklı alternatif görüşler bulunmaktadır. Ancak doktrinde ağırlık görüş mevzuatta açıkça bir düzenleme olmadan eser niteliğinin kabul edilemeyeceği, bu sebeple mevcut yasaların Yapay zeka tarafından üretilen eserlere ilişkin sorunları ele almak ve adaletli bir çözüm bulmak için yenilenmesi ve güncellenmesi gerektiği yönündedir.

Buna karşın yapay zeka tarafından üretilen ürünlerin açıkça eser niteliği taşımadığı kabul eden hukuk politikaları da dünyada mevcuttur. Örneğin Amerikan Telif Hakları Ofisi Uygulamaları tarafından  ancak bir insan tarafından meydana getirilen orijinal fikir ürünlerinin eser olarak tescil edileceği açıkça belirtilmiştir. Günümüzde, bazı ülkelerde bu konuda net kurallar bulunsa da, uluslararası alanda bir standart oluşturmak oldukça zordur. Yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin telif hakları, kimin yaratıcı olduğunu belirleme konusunda yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada hukuki bir belirsizliği içermektedir.

  1. YAPAY ZEKA VE TELİF HAKLARI: TEMEL SORUNLAR
  1. Telif Hakları Sahipliği Belirsizliği: Bir algoritma tarafından oluşturulan bir resim, müzik parçası veya metin, geleneksel anlamda bir yaratıcıya ait değildir, bu nedenle telif hakkı sahipliği konusu karmaşık hale gelir. Bu, eserlerin ticari kullanımı, lisanslama ve korunması konusunda belirsizlik yaratır.
  2. Gizlilik ve Telif Hakları İhlali: Yapay zeka, büyük miktarda veriyi analiz ederek öğrenme süreçlerini geliştirir. Ancak, bu veri kullanımı sıklıkla gizlilik endişelerini de beraberinde getirir. Telif hakları ile ilgili olarak, bu durum, kimin verilerin kullanımına izin verdiği ve bu verilerin hangi amaçlarla kullanıldığı gibi sorunları ortaya çıkarabilir. 

Telif hakları, eserlerin yaratıcısına belirli bir süre boyunca mülkiyet hakkı sağlar. Ancak, bir algoritma tarafından üretilen eserlerde, bu eserlerin kimin mülkiyetinde olduğu ve dolayısıyla kimin telif haklarına sahip olduğu belirsizlik yaratır. Bu durum, telif haklarının koruma süresi boyunca ortaya çıkabilecek sorunlara yol açabilir.

  1. Sorumluluk ve Tazminat: Yapay zeka, kendi başına kararlar alabilen bir sistem olabilir ve bu durumda ortaya çıkabilecek hatalar tazminat sorumluluğunu gündeme getirebilir. Örneğin, bir yapay zeka modelinin telif haklarına aykırı bir içerik üretmesi durumunda, kimin sorumlu olduğu konusunda hala verilebilecek net bir cevap yoktur.
  1. SONUÇ: 

Yapay zeka tarafından işlenen verilerin telif haklarına tabi olup olmadığı, bu verilerin kimin mülkiyetinde olduğu ve nasıl kullanıldığı gibi konular, telif hakları yasalarının adapte edilmesi gereken alanlardır. Yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin mülkiyet hakları ve bu içeriklerin ticari kullanımı gibi konularda açık ve kapsamlı bir düzenleme ihtiyacı bulunmaktadır. Yapay zeka ve telif hakları arasındaki ilişki, teknolojinin ve yasaların evrimiyle birlikte sürekli olarak değişecektir. Ancak, bu değişimlerin adil, şeffaf ve sürdürülebilir olması için hukuki çerçevelerin yeniden çizilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır.

Stj. Av. Aleyna Nur ACIR

Benzer Makaleler